Etkinlik ÇA - Hepsi, Etkinlik Genel

Yeşil Kamp

Yeşil Kamp

Hakkında: Yeşil Kampları düzenlememizin amacı yeşil politikayı tanıtırken güncel konuları yeşil bakış açısıyla tartışıp değerlendirebileceğimiz bir ortam yaratmak, devam eden proje ve kampanyaları tanıtmak, yeni kampanyalar için fikir alışverişinde bulunmak ve en önemlisi yeni üyeler, aktivistler ve gönüllerle tanışıp kaynaşabilmek. 

Yeşil Kamp 2015

2015’te Çanakkale Ayvacık’ta yaptığımız Yeşil Kamp 70 kişiyi ağırladı, İstanbul, İzmir, Muğla, Ağrı, Adana, Mersin, Ankara gibi Türkiye’nin farklı illerinden gelenleri buluşturdu.

Yeşil Kamp’ta göçten, gıda politikalarına, iklim değişikliğinden ekoloji ve toplumsal cinsiyet politikalarına, barış ve şiddetsizlikten barış gazeteciliğine ve yeşil hareketin dünü, bugünü ve yarınına kadar pek çok konu üzerine hep beraber kafa yorma, öğrenme, konuşma imkanı bulduk.

Yeşil Kamp 2016

Yeşil Düşünce Derneği’nin, doğanın bir parçası olduğumuz gerçeğini yeniden hatırlamak, uluslararası yeşil düşüncenin temellerini kavramak, ekolojist değerleri benimsemiş insanlarla tanışmak, birlikte şarkı söylemek, denize girmek, bol bol kahkaha atmak ve en önemlisi, dünyanın sorunlarına doğanın da haklarına saygı duyan çözümler bulmak isteyen büyük bir ailenin parçası olduğumuzu hatırlamak- hatırlatmak amacıyla her yıl gerçekleştirdiği Yeşil Kamp bu yıl 27 – 29 Ağustos tarihleri arasında Çanakkale, Asos Bektaş Köyü sahilinde yer alan Son Gemi Camping’de gerçekleştirildi.

Çok değişik kesimlerden gelen ve yüzünü yeşile dönen, yeşil bir hayat yaşamak isteyen yüzün üzerinde katılımcıyla gerçekleşen kampta nasıl bir siyaset sorusuna cevaplar arandı. Mevcut siyasetlere alternatif bir siyaset yapma arayışlarının daha yakıcı bir mesele olarak tartışıldığı günümüz Türkiye’sinde doğaya uyum, sürdürülebilirlik, küresel mücadele, erkek egemenliğinin reddi, şiddetin reddi, doğrudan demokrasi, yerellik, adil paylaşım, özgür yaşam ve çeşitliliğin korunması başlıklarıyla özetlenebilecek 10 temel ilkesiyle Yeşil Siyaset’i diğer mevcut siyaset yapma tarzlarından net bir biçimde ayrılan Yeşil Düşünceyi ve Yeşil Hareketi toplumsallaştırmanın olanakları ve araçları, Nasıl Bir Yeşil Hareket, Konsensüsün İnşası, Doğa Hakları vs. İnsan Hakları, Yeşil Feminizm, Gıda Politikaları, Hayvan Hakları, Yeşil Düşünce, Teknoloji Karşıtlığı ve Alternatif Tartışmaları, Ekonomik ve Ekolojik Krizlere Yeşil Çözümler başlıkları altında konuşuldu.

Yeşil Kamp 2016 programı kampın üçüncü günü olan 29 Ağustos Pazartesi günü yapılan bir değerlendirme toplantısı ile sona erdi.

Yeşil Kamp 2017 – Dil, Masal, Oyun

Yeşil Düşünce Derneği tarafından gerçekleştirilen ve artık geleneksel hale gelen Yeşil Kamp bu yaz yine Assos’un Bektaş köyü sahilinde bulunan Son Gemi Camping’de gerçekleşti ve 135 katılımcının bir araya gelip fikir, duygu ve deneyim paylaşımı yapmasına olanak sağladı.

Çoğunluğunu genç katılımcıların oluşturduğu kamp, toplamda 11 oturum, bol bol yüzme molaları ve küçük grup tartışmalarıyla dolu dolu geçti.

Kampın birinci günü akşam saatlerinde toparlanan katılımcılar tanışma oturumundan sonra, sanat tarihçisi Zerrin İren Boynudelik’in Joseph Beuys üzerine hazırladığı oturumu izleyip yeşil kampı yeşil sanat açısından, insan yaratıcılığının demokratik doğası ve katılımcı sanat tartışmaları ile başlatmış oldu. Tıpkı Beuys’un da insanları tartışmaya tahrik etmeyi sevdiği gibi. 

Yeşil kampın ana temalarından biri de yine ekoloji ve iklim değişikliğiydi. Murat Akhuy’un ‘Toprağın Yapısı, Mikrobiyolojik Yaşam ve Besin Ağı’ sunumu uygulamalı kompost atölyesiyle devam etti. Yeşil düşünceyle yeni tanışanlar için önce Özgecan Kara Yeşil Düşünce ve Yeşil Politikanın tarihinden ve üzerine oturduğu ilkelerden bahsetti. Ümit Şahin ‘Neden İklim Değişikliği Umurumuzda Değil?’ sorusunu tartışıp ‘Dil, Söz, Düşünce ve Edebiyatta İklim Değişikliği’nin nasıl yer bulduğundan bahsetti. Ümit Şahin’in ‘nasıl bir dil’ sorusu, bir sonraki oturumda Rauf Kösemen’in ‘Reklamın sosyali, iletişimin faydalısı’ sunumunda yanıtlandı. İklim değişikliği ile mücadelede korku iletişimi ne kadar işe yarıyor, kutup ayıları ve kopan buzdağları ile ne kadar kendimizi anlatıp kimlere ulaşabiliyoruz, başka bir dil mümkün mü soruları örnek kampanyalarla tartışıldı. 

Sezai Ozan Zeybek’in ‘Herkesi Okula Götürmek Değil, Her Yeri Okula Çevirmek: Ekolojik Bir Eğitimin İmkânları’ sunumu katılımcıları mevcut milli ve alternatif eğitim sistemlerini yeniden düşündürten bir beyin fırtınasının içine soktu. Kampın bu seneki temalarından biri olan masal, Zeybek’in oturumunda bir eğitim aracı olarak ele alınıp, bilinen masalların nasıl yeni okumalarla çok güçlü ve dönüştürücü araçlar haline gelebileceğine değinildi.

Masal teması daha sonra Güneşin Aydemir’in ‘Kopuş çağında yeniden bağlanmanın yolu olarak masal ve hikâye anlatıcılığı’ sunumuyla devam etti. Masalın özellikleri ve Anadolu’daki hikâye anlatıcılığı gelenekleri, bunların toplumsal değerleri oluşturmadaki rolü, nasıl korunacağı ve yeniden yaşatılacağı tartışıldı.

Masalların bireylerin ve toplumun birer yansıması olarak nasıl örnek birer yol hikâyeleri olduğu ve ne kadar dönüştürücü güce sahip oldukları anlatıldı. Aynı günün sonunda tüm katılımcıları kocaman bir çemberde toplayan masal örme atölyesinde başlayan küçük bir kız çocuğunun hikâyesi ağızdan ağıza herkesin hayal güçlerini zorlayıp, hikâye anlatıcılığını keşfettiği uzun soluklu bir masala dönüştü. 

Bir başka büyük çember Ömer Ongun’un ‘Dansın Dili, Bedenin Ritmi’ atölyesinde kuruldu. Grup olarak birer enstrümana dönüşen bedenler önce beraber müzik yaptı. Daha sonra Ermeni, Kürt, Laz halayları eşliğinde Anadolu’da dansın ortak dili olan çember dansları ve adımları, bu dansların topluluklardaki yeri anlatıldı. Atölye bir yandan halay çekerek,  bir yandan Ongun’un dansların özelliklerine dair katkılarıyla devam etti. Atölye bitse de halay bir yanda bir süre daha çekiledurdu.

Kampın son günü kampın genç katılımcıları Genç Yeşiller’in çağrısıyla bir araya geldi. Gençlerin birbirlerini ve fikirlerini daha yakından tanıyıp tartışmasına olanak sağlayan oyunlar oynandı. 

Son oturumda, katılımcıların (çoğunluğu) küçük kamp hayatından şehirlerine doğru yola çıkmadan önce Ahmet Atıl Aşıcı inşaatın ekonomisinden, yıkıcı doğasından ve çarelerinden bahsetti.

Gökten 3 elma düştü. Biri kampı organize edenlere, biri kampa katılanlara, biri de kampa ev sahipliği yapan deniz kum ve güneşe.

Yeşil Kamp 2018 – Alternatifler

Yeşil Düşünce Derneği tarafından dördüncüsü gerçekleştirilen Yeşil Kamp bu yıl 153 kişinin katılımıyla Çanakkale Assos’ta bulunan Son Gemi Camping’de gerçekleşti.

Çoğunluğu genç katılımcılardan oluşan kampta 3 gün boyunca 32 konuğumuz 16 ayrı etkinlik gerçekleştirdi. Yeşil Kamp bu yıl diğer yıllardan farklı olarak uluslararası bir etkinliğe de ev sahipliği yaptı.

1 Ağustos Çarşamba günü GEF’le birlikte düzenlediğimiz Yeşil Okul’da 3 ana başlıkta teorik sunumlar ve atölyeler gerçekleştirildi.

Doğanın Hakları ve Yeryüzü Anayasıcılığı başlıklı ilk oturum İstanbul Politikalar Merkezi’nden Ümit Şahin’in kolaylaştırıcılığında Yeşil Düşünce Derneği’nden Rana Göksu, Yunanistan Yeşilleri’nden Michael Bakas ve Bulgaristan Yeşilleri’nden Georgi Velev’in sunumlarıyla gerçekleşti.

İkinci oturumun başlığı Toplumsal Cinsiyet ve Queer Ekoloji oldu. Oturumun kolaylaştırıcılığını Yeşil Düşünce Derneği’nden Sevil Turan üstlendi. Oturumda Avrupa Yeşiller Partisi’nden Vesna Jusup, GEF’ten Beatrice White ve FYEG’den Teo Comet sunum yaptılar.

Üçüncü oturumda Gıda Egemenliği ve Gıda Politikaları tartışıldı. Kolaylaştırıcılığını Ekoloji Kolektifi’nden Bengi Akbulut’un yaptığı oturumda Buğday Derneği Başkanı Leyla Aslan Ünlübay, Slowfood Türkiye lideri Ayşenur Arslanoğlu ve Avrupa Genç Yeşilleri’nden Antoine Tifine sunum yaptılar.

Akşam ise Boğaziçi Üniversitesi’nden Akgün İlhan Su Krizi ile Nasıl Mücadele Edilir?, Cihan Koral Malak Toplumsal Cinsiyet ve Anadolu Meraları’ndan Durukan Dudu Gıda Politikaları başlıklarında paralel 3 atölye gerçekleştirdi.

2 Ağustos Perşembe günü Yeşil Kamp başladı.

Katılımcılarla oynanan tanışma oyunlarından sonra her sene yapılan Yeşil Politika’ya dair giriş sunumu Yeşil Düşünce Derneği yönetim kurulu üyesi Alper Akyüz tarafından yapıldı.

İç Mimar ve tasarımcı Gökalp Ceylan katılımcılarla birlikte rüzgar, güneş ve kömür temalı fontlar tasarladı.

Günün son etkinliğinde akademisyen Sezai Ozan Zeybek demokrasinin geleceğine dair üç alternatif hikaye: Ya demokrasi zannettiğimiz şey değilse başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

3 Ağustos Cuma günü katılımcılar güne eğitmen Tuba Yalçın ile yoga yaparak başladılar. Kahvaltının ardından Başka Bir Okul Mümkün Derneği ve Çamtepe Yaşam Okulu’ndan eğitmenler alternatif eğitim modellerini tartıştılar ve uyguladıkları alternatif modelleri paylaştılar.

Myra Sosyal Fayda Ajansı’ndan Rauf Kösemen yaptığı sunumda iletişimin nasıl sosyal fayda yaratabileceğine ve bunun ne gibi alanlarda mümkün olduğuna dair bir tartışma yürüttü.

Öğle yemeğinin ardından hukukçu Şebnem Eraş Çelebi Yaşamsal Hukuk başlıklı sunumunda doğanın ve insanın hukuksal haklarının benzerliklerinden ve farklarından bahsetti.

Yeşil Düşünce Derneği üyesi ve Buğday Derneği kurucusu Güneşin Aydemir Alternatifin Daniskası: Doğa başlıklı sunumunda doğanın sunduğu alternatiflerin aslında tüm yaşama nasıl etki ettiğinden bahsetti.

Günün son etkinliği ise trans aktivist Esmeray’ın yazıp oynadığı Kestirmeden Hikayeler performansı oldu.

4 Ağustos Cumartesi güne yine Tuba Yalçın eğitmenliğinde yoga ile başlandı. Kahvaltının ardından Bahar Vidinlioğlu doğal uyumu yeniden keşfetmek üzerine bir araç olarak Skinner Bırakma Tekniği atölyesi gerçekleştirdi.

Vidinlioğlu’nun ardından Pikan Ajans İletişim Geliştirme Direktörü Pınar İlkiz sivil toplum iletişiminden insan kaynaklarının yönetimi üzerine bir sunum gerçekleştirdi.

Öğle yemeğinin ardından Yeşil Düşünce Derneği’nin uzun süredir çalıştığı alan olan Yenilenebilir Enerji üzerine konuşuldu. Oturumda Yeşil Düşünce Derneği Genel Koordinatörü Sevil Turan ve Troya Çevre Derneği Başkanı Oral Kaya Rüzgar, Güneş Bize Yeter! isimli bir sunum gerçekleştirdi.

Yine Yeşil Düşünce Derneği yönetim kurulu üyesi Alper Akyüz Örgütlenmede ve Sivil Toplumda Alternatifler başlıklı sunumunda sivil toplumun ne gibi politik alanlarda var olabileceğine ve örgütlenebileceğine dair bir tartışma yürüttü.

Kampın ve günün son etkinliğinde Kardeş Türküler müzik grubunun dansçılarından Ömer Ongun bir enstrüman olarak bedeni yeniden düşünmek isimli atölyesinde katılımcılarla birlikte beden perküsyonu performansı sergiledi.

5 Ağustos Pazar günü toplu fotoğraf çekimin ardından katılımcıların dilek ve temennilerini paylaştıkları değerlendirme oturumu yapıldı ve kamp sona erdi.

Yeşil Kamp 2019

Yeşil Kamp’ı Assos Sokakağzı mevkiinde bulunan Sincap Kamp’a taşıdık. Önceden hazırlık yapmış olanlar için sıkıntılı bir durum söz konusu değil, ulaşım yine aynı lokasyonlar üzerinden olacak. Ulaşımla ilgili teknik detaylara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

“Geri Sayım” başlığıyla gerçekleşecek olan Yeşil Kamp bu sene odağına İklim Krizi’ni alıyor.

İnsan kaynaklı faaliyetler nedeniyle yaşanması beklenen altıncı büyük kitlesel yok oluş kapımızda. Elde edilen bilimsel veriler doğrultusunda IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli)’nin yayınladığı rapora göre iklim krizinin yarattığı sonuçlar 12 yıl içinde geri dönülemez hale gelecek. 2030 yılına kadar çok ciddi önlemler alınmazsa milyonlarca türün yok olması kaçınılmaz.

Yeşil Kamp’ta bu yıl iklim krizinin ve krize karşı mücadelenin politik, hukuksal ve ekonomik boyutlarını, biyosfer bütünlüğünü ve pek çok açıdan çeşitliliği ile yeşil politik alternatifleri tartışacağız.

Yeşil Düşünce Derneği olarak 2009 yılından bu yana doğaya uyumlu, sürdürülebilir, erkek egemenliği reddeden, şiddetsiz, doğrudan demokrasiye inanan, adil paylaşımdan yana, özgür yaşamı savunan, çeşitliliği koruyan, küresel mücadelenin parçası olan yeşil politikanın yaygınlaşması amacıyla çalışıyoruz. Düzenlediğimiz tüm etkinliklerde bu politik bakış açısıyla şiddetsiz, cinsiyetsiz, ayrımcı olmayan bir dil kullanmaya özen gösteriyoruz. Yeşil Kamp bu politikayı yaygınlaştırmanın bir aracı olarak bizleri 31 Temmuz – 4 Ağustos tarihlerinde bir araya getiriyor.

YEŞİL KAMP DİJİTAL 2020 | KRİZLER ÇAĞI

2009’dan beri farklı temalar çerçevesinde buluştuğumuz Yeşil Kamp etkinliğini, bu sene çevrimiçi ortamda ‘Krizler Çağı: Ütopyalar, Distopyalar ve Kesişimler’ teması ile gerçekleştiriyoruz.

İklim krizi ile doğanın yol göstericiliğinde adalet, hak ve eşitlikçi politikalarla çözüm üretmeye çalışan hareketlerle bir araya geldiğimiz, tanıştığımız ve deneyimlerimizi paylaştığımız Yeşil Kamp’ı pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi ortama taşıdık.

İklim krizinin geri dönülmez sonuçlarına mesafeli yaklaşan politikacılar ve karar vericiler Covid-19 pandemi süreci sebebiyle krizle yüzyüze gelmiş oldular. Diğer yandan toplumsal yaşam pratiklerinde vazgeçilemeyen konfor alanları bu süreçte sorgulanalır hale geldi. Bu vesileyle bu seneki çevrimiçi Yeşil Kampta gezegendeki yaşamın karşı karşıya kaldığı krizler çağını politik, toplumsal ve teorik olarak tartışmaya açıyor, sizleri kesişimler ve yüzleşmeler ile alışagelmiş sistemi beraber sorgulamaya davet ediyoruz.

Yeşil Kamptaki tanışıklıkları ile beraber mücadele etme alanları ve işbirlikleri güçlendirmek için birebir karşılaşmaları ve paylaşımları ve sanatsal performansları çevrimiçi olarak gerçekleştirmeyi planladığımız kamp programını aşağıda bulabilirsiniz.

Yeşil Düşünce Derneği olarak 2009 yılından bu yana doğaya uyumlu, sürdürülebilir, erkek egemenliği reddeden, şiddetsiz, doğrudan demokrasiye inanan, adil paylaşımdan yana, özgür yaşamı savunan, çeşitliliği koruyan, küresel mücadelenin parçası olan yeşil politikanın yaygınlaşması amacıyla çalışıyoruz. Düzenlediğimiz tüm etkinliklerde bu politik bakış açısıyla şiddetsiz, cinsiyetsiz, ayrımcı olmayan bir dil kullanmaya özen gösteriyoruz. Yeşil Kamp bu politikayı yaygınlaştırmanın bir aracı olarak bizleri 1-4 Eylül 2020 tarihlerinde çevrimiçi ortamda bir araya getiriyor.

İlgili görsel:

Yeşil Kamp 2015

Yeşil Kamp 2016

Yeşil Kamp 2017

Yeşil Kamp 2018 – Alternatifler

Yeşil Kamp 2019

Proje Paydaşları

Anonim

Başlangıç ve Bitiş Tarihi

Tarih Yok

Yer ve Lokasyon

Farklı Lokasyonlar

Kayıt Formu